Share

Ev Dekorasyonunda Bitkilerin Önemi ve Yerleşimi

Ev Dekorasyonunda Bitkilerin Önemi ve Yerleşimi

90’lı yıllarda görmeye alışık olduğumuz yaşam alanlarındaki süs bitkilerimiz ‘’urban jungle’’ trendi ile tekrar karşımıza çıkıyor ve son yıllara damgasını vuruyor.

Gittikçe artan gündelik iş yaşantımızın ardından, kendimizi doğanın huzurlu ve sağlıklı kollarına bırakmayı istemek, elbette hakkımız. Fakat yaşadığımız şehir hayatı düşünülürse, bu doğayı evimizde misafir etme fikrini doğuruyor. Bunu yaparken, dikkat etmemiz gereken onların da bizim gibi canlılar olduğunu ve her birinin bakımının ayrı olduğunu unutmamak gerekir. Onlar dekorasyonumuzun canlı birer refakatçisi.

Bu canlı dostlarımızı öncelikle hangi amaçla kullanacağımıza karar vermek önemlidir. Çünkü yeri geldiği zaman iyi bir akustik kontrolörü ya da yaşadığımız mekanda toksin arındırıcı olabilirler. Veya sofralarımızdaki botanik izleri taşıyabilirler.

Öncelikle, evimizin hangi alanı bu konseptimize uygun onu belirleyelim. Herhangi bir alana vurgu yapmak, dikkat çekmek istediğimizde bitkilerimizi kullanabiliriz. Şimdilerin dekorasyonunda trend olan büyük yapraklı salon bitkileri, salon palmiyesi, yuka, paşa kılıcı, deve tabanı gibi bitkiler hem bakımı kolay hem de uzun süre gölgede yaşayabileceği için ilk sırada gelenler arasındadır. Farklı bitkilerin bir arada bulunması koku karmaşası yaratabilir buna dikkat etmeliyiz.

Bu kadar çok bitki kullanmak istemiyorum fakat bir bölgenin de yeşiller içinde olmasını istiyorum diyorsanız; seçmiş olduğunuz bölgenin duvarını yeşil yapraklı kolay uygulanabilir duvar kağıdı ile kaplayıp, duvarın hemen önüne ise, birkaç uzun saksı bitkilerinden oluşan bir konsept oluşturabilirsiniz. Böylece evinizde bir sanat akımı yaratmış olup 2 boyutlu bir çizimi 3.boyutla birleştirmiş olacaksınız.

Aynı zamanda, doğru bitkiler kullanıldığında bir mekanda akustik kontrolü de sağlarlar. Akustik bariyer olarak, geniş ve büyük yapraklı bitkiler tercih edilerek, birbirine sık dizilim ve uzun bitkiler olması tercih sebebidir. Bu ses bariyerinin yanı sıra, bu dizilimlerle bir mahalde yönlendirme olarak da kullanılabilir ya da iki mekanı birbirinden ayırmak için seperatör görevi de üstlenebilirler

Bitkiler için bulunduğumuz alanda yeterince yerimiz yok derseniz, öyleyse dikey bir kafes oluşturularak tavana ya da istediğimiz duvara yönlendirerek bitkilerimizin o tarafa büyümesini sağlayabiliriz. Bu hem duvar ile tavanın birleşim yerinin kapanmasını sağlayacak ve sanki tropikal bir ormandaymış hissini size yaşatacaktır. Hem zeminde yeteri kadar yer de kaplamayacak böylece her daim görüş alanınızda olacaklardır. Bu işlemi evde kendimiz, birkaç metal satın alarak ve makrome ipiyle birleştirerek, saksılarınıza uygun sağlam bir askılık elde edebiliriz. Her şey hazır olduğunda, bitkilerimizi; pencereye yakın bir yere; mesela, perdelerimizin açık olduğunda dışarısının bizi rahatsız etmeyeceği ama aynı zamanda görüş alanı yaratabilecek, ışığı da mekana davet eden bir yeri kullanabiliriz. Mümkünse bu asılan yerler, insanların oturma alanları üzerinde olmamalıdır.

 

Bu yeşil dostlarımızdan, mutfağımızın dekorasyonu da nasibini almalı elbet. Yemeklerimizde kullanabileceğimiz nane, maydonoz gibi aromalarımızı mutfağımızın konseptine uygun saksılarımızdan taze taze kopararak kullanabiliriz. Mutfağınızdaki doğal havayı ve görünümü şimdiden hayal edebiliyorum. Ayrıca bu ufak dokunuşlar organik sofralarımızda botanik izler bırakacaktır.

 

     Bitkilerimiz her zaman, biz neyi hissetmek istiyorsak o duyguları yansıtırlar. Mekanımızda temiz bir hava mı, serinlik hissi mi, doğayla baş başa kalmak mı, sağlıklı olma arzusunu mu? Ama hepsi iyi ve ferah bir duyguyu yansıtır. İsterseniz bir çerçeve içinde, isterseniz fanusta, dilerseniz çekmecelerinizdeki kokularda. Dekorasyonunuzu göz alıcı hale getirmek için bitkilerinizi kullanmaktan çekinmeyin.

Share post:

Leave A Comment

Your email is safe with us.